Benim Büyülü Kitabım: Mahallenin En Mutlu
Yumurcağı*
Madonna'nın
doktoru diye duyup hemen aldığım, -evet Madonna'yı, disiplinini, enerjisini
çokseverim- Dr. Harvey Karp'ın 2 kitabı bebek büyütürken bana çok yardımcı
oldu.Mahallenin En Mutlu Bebeği (İlk 1 yılı anlatır) ve Mahallenin En Mutlu
Yumurcağı (1-5 yaş). Harvey İstanbul'a da gelmiş ve konferansına gidenler çok
güzel şeyler yazmış...
Harvey
Karp’tan notlar…
Toddler-Cocuklarımız (8 ay / 5
yaş arası) = Magara adamı *ilkel*içgüdüsel*
Biz=Uygar dünyanın
büyükelçileri
Bu yontemlerin tantrumların
doğru teknik ile uygulandığında %50
oranında 2 dakika içinde tantrumları önlediğini soyler
Harvey Karp. Aslında CD sini bulup izlememizin teknikleri görmek açısından
faydalı olduğunu düşünüyorum ben de!
1-
Çocuklarınızdan beklentiniz olmasın. Sabırları, tahamulleri, uygun davranış
şekilleri yoktur. Tantrum yaşadıkları zaman kişisel olarak algılamayın!
2-
Tantrum yaşadıklarında eger karşılarına super sakin olursanız bu işi daha
kötüye sürükleyebilir. Düşünün ki çok sinirlisiniz ve birisi size sakin bir ses
tonu ile yatıştırmaya kalksa siniriniz yatışacağına daha da coşar. Cocukların onu anladığınızı bilmeye
ihtiyaçları var.
3-
Cocuklar günümüzde hem fazla hem az uyarılıyorlar. Bir apartman katında
yaşamaya zorlanan Tarzan gibiler, bu durumun ne kadar sıkıcı olabileceğini
düşünün. Daha fazla dışarıda olmaya, doğa ile vakit geçirmeye, koşmaya oynamaya
ihtiyaçları var, buda az uyarıldıkları taraf, ancak bilg oyunları oyuncaklar
bir taraftan fazla uyarılmalarına sebep oluyor. Mümkün mertebe çocuklarınızı
dışarı çıkarın!
4-
Cocukların sol beyinleri gelişmemiştir, dil gelişimi-mantık yürütme gibi
yetenekleri sınırlıdır, ancak sağ beyinleri mükemmel çalışır. Bu nedenle ne
soylediğiniz değil, nasıl soylediğiniz önem taşır! cocukta tantrum katsayısı
arttıkça sol beyin kullanımı gittikçe düşer.
5-
Tantrum ile başa çıkmanın iki yöntemi ise
(a) Fast
Food Kuralı (dikkat cekmeye aclık duymak) –
tantrumlarına saygı duyun/anlamaya çalışın (Ağlıyorsuni yemen yemek
istemiyorsun, kızgınsın gibi...Duygularını dile dökmek)
(b) Onların
dili ile konuşun (yumurcakça, toddler-ese). Bunu
tenis oynamak gibi düşünün…Normal bir konuşmanın %50 sini biz %50 sini karşı
taraf yapar ancak cocukta bu oran %90 cocuk %10 biz şeklinde olmalıdır. Şöyleki
kimin en çok ilgiye ihiyacı varsa sıra onundur ve üstelik ekstra uzun zaman
kullanma hakkına sahiptir.
6- Ne
soylediklerini anladığınızı hissetmeleri cok onemli. Annem/Babam beni dinliyor hissi
vermek gerekiyor. Bunun için
ne dediğinizin hiç bir önemi yok (sol beyin) ama nasıl soylediğinizin önemi çok (sağ beyin). Örnek: Makarnayı yere
attı, güldünüz=hmm çok iyi bir şey yaptım / makarnayi yere attı, hafif uyarıcı
bir sesle yapmaması gerektigini soylemek gerekiyor
7-
Cumle kurarken kısa (ilkel insan ile konustugumuzu unutmadan) cumleler, sürekli
tekrar ve toddlerın ruh durumunun 1/3 ünü geri yansıtmak işe yarayabilir imiş. Bunların
hiçbirinin işe yaramadığı durumlar olabilir der Mr. Karp. Tek dertleri size kendilerini
anlatabilmek….
8- Biz
öfkeden kör oluruz ama cocuklar sağır olur der…Bu durumda iken sağ beyin ile
iletişim kurmaya çalışın. Asla
bağırmayın, duyguları yansıtırken yavaş başlayın, unutmayın sözlerin bir
önemi yok. Mesela ellerini kullanarak HAYIR HAYIR diyorsa sizde aynı şekilde
elleri kullanarak HAYIR HAYIR deyin.
9- İletişim kurarken cocugunuza saygı
duyun, onun dili ile konuşun. Tantrum
sırasında bebek dili ile konuşmak çok utanç verici gelebilir ancak unutmayın,
bunu bebeginiz mutlu iken içgüdüsel olarak zaten yapıyorsunuz! Siz onun dili
ile konuştukça – sağ beyne hitap ettikçe – ve onun duygularını geri yansıttıkça
toddleriniz daha mutlu olacak. Örnek: Cocuk sinirlendiğinde tantrum a
girdiğinde sakin kalmak çocuğu daha fazla kudurturmuş. Söyleki mesela
"araba istiyorum" siz sakin sakin "arabayı alamayız bizim
değil" derseniz aaa bu anlamadı herhalde diye düşünüp daha yuksek sesle "ARABA
ISTIYORUM" dermis. o nedenle yumurcakca konusmak ve "ARABAYI
ISTIYORSUN ARABAYI ISTIYORSUN" gibi yaklaşıp cocgua "evet anladı
galiba beni" düşündürtmek lazımmış
10- Toddler’ın dikkatini
sakinleştirdikten sonra dağıtın. Kendimizi
ele alalım, çok sinirliyken biri bize telefonu sallayıp aa ne güzel telefon
derse onu ciddiye almadığımız gibi daha da cok sinirleniriz.
11- Sorun cozuldukten sonra sıkıca
sarılın
12-
Eger işler iyice çığrından çıktı ise, artık kontrol edilemez halde ise “iyilikle gormezden gelin” sakın uzun uzun konuşup
sakinleştirmeye çalışmayın. 10sn lik uzak durmalar halinde görmezden gelin.
Bağırırken sevgi dolu olarak “cok guzel bagırıyorsun” deyip 10 sn uzak durun.
Sakinleşene kadar 10sn periyodlar halinde kontrollü görmezden gelin. Uzak
durduğunuzda başka birşey ile uğraşıyormuş gibi görünün. Boylece ağlamanın işe
yaramayacağını görecektir.
13-
Cocugunuzu övün ve dedikodusunu yapın: Oyuncakalrını topladığında,
“oyuncaklarını ne güzel topladın” ı kendisine soyledikten sonra oyuncaklarına
vs de övün/dedikodusunu yapın “ biliyormusun
tavşan kardeş bugun Aylin oyuncaklarını çok güzel topladı” şeklinde. Bunu çocuğun duymasını da
sağlayın. Aklında soyle bir şey oluşacak (bugün oyuncaklarımı topladığım için
herkesten ne kadar güzel şeyler duyuyorum).
14- Çocuğunuzun kazanmasına
izin verin. Çocuklarimız fiziksel olarak, dil gelişimi olarak bizden zayıf,
onlara kazanmanın bizi yenmenin tadını tattırın ancak bu hakkaniyet ile
yapılmalı. cocuklar için bu hakkaniyet oranı %90 oyuncak onlara %10 size hemde
kırık olan şeklindedir. Ancak hakkaniyetin oturabilmesi için %10 kaybetmek
gerekiyor.
15-
Beklemeyi öğrenebilmeleri için istediklerini neredeyse verin. Buna “patience
stretching” yani sabır süresini cekistirerek uzatma diyebiliriz sanırım. Mesela
siz telefonda konuşurken sizin dikkatinizi çekmek istedi ise; telefondaki
arkadaşınızdan 1 dakika müsaade isteyin. Sonra cocugunuza dönüp “evet hayatım
nedir gostereceğim sey” deyin. Sonra cocugunuza 1 dakika canım diyip musaade
isteyin, telefonu uygun bir şekilde kapatın hemen cocuk beklerken sonra
çocuğunuz ile ilgilenin. Boylece telefonu kapatma sürenizi beklemiş olacak ve
ilginizi çekmiş olacak. Diğer ornek, kurabiye istedi yemekten once, Kurabiye
istiyorsun diye ona geri yansıtın,yemek sonuna kadar beklemesini sağlayın ancak
yemekten sonra 2 kurabiye verin. “Beklemek eğlenceli, sonunda 2 kurabiyem oldu”
diye düşünmesini sağlayın.
16- Soru: Çocukların
birbirine şiddet uygulaması durumunda ne yapmak gerektiği üzerine idi.
Harvey dedi ki...
Sozle değil hareket ile uyarın,
mesela vurmaya mı başladı..el çırpıp sert bir sesle "hayır vurmuyoruz" deyin ama sonra başka tarafa bakıni
başka bir şeyle ilgileniyormuş gibi yapın.
Size bakınca tamam tehlike
gecti yine yapabilirim diye düşünecek, teşebbüs eder etmez tekrar el çırpın ve
uyarın...bilsin ki ona bakmıyor olduğunuz da da bu hareketi yapmak kabul
edilemez.
Ama iş büyüyecek gibiyse ve
sizi dinlemiyorsa 1 dakikalık uzaklaştırma yapın, daha da büyük ise bu davranış
devam ettikçe uzaklaştırın...
17- Soru: birlikte
uyuma ile ilgili idi
Harvey dedi ki...
Eger sizinle beraber uyumak
istiyorsa bir kac saat beraber uyuyabilir, sonra yatağına koyabilirsiniz...
18- Soru: yuvaya
başlama yaşı hakkında idi
Harvey dedi ki...
2 yaş hatta 18 ay dahi yuvaya
başlamak için erken değil. 3'ü beklemenize gerek yok...Cocuklarımız bizi çok
severler ama etrafta oynayabileceği başka çocuklar varsa bizi ikinci plana
atarlar. Bu nedenle eger hazır oldugunuzu (Ebeveyn ve cocuk olarak)
düşünüyorsanız 3 yaşı beklemenize gerek yok!
Not: Bu alıntı,